Hali hazırda bir dövme sanatçısı olan Sedef hanımın benimle iletişime geçtiğinde elinde sadece bir fikir vardı: “Tırnak dövmeleri üreterek sanatına yeni bir yön vermek”. Bu sürece beraber başladık ve sonucunda Clawer Natoo markası ve ürünlerin satılacağı bir e-ticaret platformu doğdu.
Bu proje doğası gereği çeşitli zorluklar sunuyordu. Örneğin, piyasada tırnak dövmesi adı altında satılan ürünler yapıştırılan “sticker”lardı ve Clawer Natoo’nun müşterilerine sunacağı farklılıkları web sitesi üzerinden kullanıcılara aktarmalı ve markaya gerektiği market değerini bu yolla oluşturmalıydık. Sunduğum tasarım çözümleri neticesini verdi ve nihai tasarım amacına ulaştı.
Benim için Clawer Natoo’nun hem fiziksel ürünlerinin pazarda yaratabileceği potansiyeli keşfetmek hem de firmanın dijital ürünü olacak e-ticaret platformunun sunacağı özellikleri belirlemek oldukça önemli bir hedefti. Projenin ilk aşaması hedef kitlemize uygun profilde kişilerle Google Meet uygulaması üzerinden gerçekleştirdiğim kullanıcı görüşmeleri oldu. Araştırmanın sunduğu öngörüler hem şirketin pazarlama stratejisine hem de benim tasarım sürecime ışık tuttu. Tespit ettiğimiz bazı önemli bulgular ve tasarım çözümlerim şu şekildeydi:
Düzenli tırnak sanatı yaptıran kullanıcılar uygulamalar hakkında yetersiz bilgiye sahip.
Bir blog oluşturarak hem kullanıcıları bu uygulamalar hakkında bilgi sahibi edebilir hem de web sitesinin SEO performansını arttırabiliriz.
Profesyonellerin yetkinliklerinden emin olmayan kullanıcılar tırnak sanatı yaptırmaktan çekiniyor.
Clawer Natoo’nun koleksiyonundaki tasarımların herkesçe uygulanabilirliğini vurgulayan bir ana sayfa bölümü oluşturabiliriz.
Düzenli tırnak sanatı yaptıranlar tırnaklarında oluşan sağlıksız görüntüden şikayetçi.
Web sitesine yalnızca Clawer Natoo tasarımlarının değil aynı zamanda bakım ürünleri gibi “Yardımcı Ürünler”in de satışını dahil edebiliriz.
Katılımcıların tamamı “Tırnak Dövmesi” gibi bir ürünü hiç kullanmamış ve hakkında yetersiz bilgiye sahip.
Clawer web sitesinin ana sayfasında ürünün kullanıcılara sunduğu farklılıkları ve kolaylıkları vurgulayan ayrı bir bölüm oluşturabiliriz.
Bunların yanı sıra kullanıcı görüşmelerinden elde ettiğimiz diğer bilgilerin de öncülüğünde bir site haritası oluşturdum ve bu harita hem web sitesinin tasarım ve geliştirilmesinde bana hem de müşteri ile iletişimin sorunsuz ilerlemesinde oldukça yardımcı oldu.
Clawer web sitesinin ana sayfa bölümleri ve diğer sayfalarına dair fikirlerimiz, araştırma aşamasında oluşmaya başlamıştı. Şimdi sıra wireframeler hazırlamak ve tasarım dilini oluşturmaktaydı. Bu aşamada müşterim ile yaptığımız görüşmeler neticesinde asimetrik bir tasarımın Clawer’ın marka kimliğini daha doğru temsil edeceği kanaatine vardık ve zorlu bir arayüz tasarım sürecine başlamış oldum.
Daha önceki tasarımlarımda simetrik bir yerleşim planı kullandığımdan bu karar başlarda beni endişeye sevk etti. Tasarımda asimetrik bir denge oluşturmak, kullanıcının dikkatini dağıtmadan onlara etkili bir deneyim sunmak ve aynı zamanda yüksek bir dönüşüm oranını elde etmek bir hayli zorlayıcı bir görev olacaktı.
Gerçekleştirdiğim çeşitli wireframe çalışmalarını birkaç revizyon izledi ve neticesinde iyi bir dengeye oturmuş asimetrik tasarımın, aslında kullanıcıların dikkatlerini yönlendirmek ve onlara dinamik bir deneyim sunmak adına etkili bir yöntem olacağını keşfettim. Oluşturduğum prototip üzerine birkaç kullanıcı görüşmesi yaptım ve nihai tasarımı bir sunum eşliğinde müşteriye sundum.
Tasarım sürecinin ardından web sitesini hayata geçirmek için en doğru platforma karar verme aşamasında müşteri ile “sanal pos entegrasyonu”, “maliyet” ve “özgün tasarıma olanak sunma” gibi çeşitli faktörleri konuşarak geliştirme aracına karar verdik. Ardından “düşük kod” tekniği kullanılarak çeşitli eklentilerin yardımıyla Clawer markasını bir hayalden gerçek bir e-ticaret sitesine dönüştürdüm.
Yayına alma sonrası müşteri desteği sağlamanın önemi
Siteyi yayına almadan birkaç gün öncesinde müşterinin bu siteyi nasıl yöneteceğine dair çeşitli dokümanlar ve video kayıtları oluşturdum. Yayına aldıktan sonra ise 2 hafta süre boyunca kendisine bu konuda destek vermeyi sürdürerek bu projenin hayata geçiş sürecini pürüzsüz bir şekilde tamamlamış bulundum.